Tunus Tatili

PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here

Sonra yine üçümüz sarmaş dolaş, yatağın üstüne uzanıp, tatlı bir uykuya daldık.

Uyandığımızda, saat bayağı ilerlemişti. Aceleyle duş yapıp odadan çıkmasak, yemek saatini bile kaçıracaktık. Ama karım kaşla göz arasında, yine onu gören herkesin sikini bir anda kaldıracak bir kıyafete bürünmeyi başarmıştı. Bunu yaparken de, aslında giyinmek için pek çaba harcamamış olduğunu itiraf etmek gerekiyordu. Çıplak vücudunun üstüne geçirdiği giysiler, kol altlarının dekoltesi neredeyse beline kadar inen bol ve beyaz bir atlet fanilasıyla, üstünde lacivert benekleri olan beyaz bir penye etekti. O da bir haylı boldu. Ama o kadar kısaydı ki, yürürken arkadan baktığımda, neredeyse kıçının çıplak yuvarlaklarını görebiliyordum. Ayaklarına geçirdiği, yüksek topuklu ve alabildiğine dekolte sandaletler o güzelim bacaklarını, sanki daha da uzatmış gibiydi.

Yemeğimizi bitirdikten sonra, elele tutuşup bara gittik. Masalarda da boş yerler vardı gerçi ama, karım, herzaman olduğu gibi yine bardaki yüksek tabureleri seçti tabii. Onlardan birinin üstüne tırmanıp oturmasıyla birlikte de, çevremizdeki bütün erkeklerin bakışları, birden onun üstünde toplanıverdi. Tanrım, bu kadon kendini göstermekten, erkeklerin sikini kaldırmaktan, kendini siktirmekten bıkmıyordu bir türlü.

İki saatten fazla oturduk barda. Tabii bu arada viskileri de peşpeşe yuvarlıyorduk. Kafalarımız iyi olmaya başlamıştı yine.

- "Sevgilim, acaba dün geceki Tunuslu balıkçılar yine orada mıdırlar sence..?" dedi karım birden.

- "Bilmem ki..."

- "Bence ordadırlar... Bence onlar her gece gidiyorlardır oraya..."

- "Ne oldu ki yine..?"

- "Hepsi beş kişiydiler demiştin değil mi sevgilim..?"

- "Evet beş kişiydiler... Ama bu benim sorumun cevabı değil ki... Ben, onların şimdi orada olup olmadıklarını niye merak ettiğini sormuştum sana..."

- "Sevgilim, ne kadar lüzumsuz bir soru bu... Üstelik sen de sorarken cevabını biliyorsun zaten... Orada olup olmadıklarını merak ediyorum, çünkü gidip onlara vermek istiyorum..."

- "Sen delisin..."

- "Evet ben sik delisiyim sevgilim... Senin orospunum ben... Sikilmeye doymayan orospun..."

- "Ne yapmak istiyorsun peki..?"

- "Söyledim ya... Gidip onlara vermek istiyorum... Dün gece içine sikler girerken seyrettikleri amımı, götümü, ağzımı vermek istiyorum onlara... Bellerini bu gece yerlere değil benim içime fışkırtsınlar istiyorum... Her yerimden siksinler beni istiyorum... Ohhh hem de çok istiyorum sevgilim..."

- "Tek başına mı gitmek istiyorsun..?"

- "Ohhh evet..."

- "Ben ne olacağım peki..?"

- "Sen de gel, kendimi onlara nasıl siktirdiğimi seyret sevgilim... Tunuslu siklerinin her yerime nasıl girdiğini seyret olmaz mı..? Onlar her geçe başkalarının sikişlerini seyredip otuzbir çekiyorlar, bu gece de sen onların beni sikmesini seyredip otuzbir çekersin... Ohhhh, sikler içime girip çıkarken sen de seyredip otuzbir çekersin sevgilim... En sonunda da, yatağımızda sen sikersin beni... Önce onlar bütün deliklerime bellerini fışkırtıp içimi doldururlar, sonra da sen sokarsın oralara sikini... Onların bellerinin içine sokarsın sikini... Ohhhh çok güzel olur sevgilim... Ohhh düşündükçe belim gelecek gibi oluyor sanki..."

Gerçekten de, kalçaları oturduğu taburenin üstünde hafif hafif çalkalanmaya başlamıştı. Çaresiz hesabı ödeyip onu elinden tuttum ve dışarı çıktık. Gençlik diskosunun yakınlarına kadar da birlikte yürüdük. Orada ayrıldık ve karım, kalçalarını çalkalaya çalkalaya, bir gece önce iki İsveçli oğlanla sikiştiği çalılıklara doğru yürümeye başladı. Ben de, kenara çekilip beklemeye başladım. Neredeyse gözden kaybolmak üzereydi ki, kenardaki çalılıkların arasındaki ilk hareketi farkettim. Bir kaç karaltı birden, karımın peşinden gidiyordu. Onların gözlerini, önlerindeki başdöndürücü manzaradan alamıyacaklarını bildiğim için, hemen ben de onların peşine takıldım. Karım doğruca, dün gece sikildiği yere gidiyordu.

Heriflerin kendilerine birer çalıyı siper seçtiklerini görünce, ben de onlardan mümkün olduğu kadar uzakta, ama karımı görebilecek bir yerde mevzilendim hemen. Ayışığı bu gece daha da kuvvetliydi. Olup biteni rahatlıkla görebiliyordum. Gözlerimin önündeki manzara müthişti. Karım kumların üstüne yatmıştı sırtüstü. Eteği beline kadar sıyrılmıştı. Bu yetmiyormuş gibi, bacaklarını açıp iki dizini göğsüne doğru çekmişti. Sağ elinin parmakları amındaydı. Sol eliyle de, bluzunu sıyırıp memelerini okşamaya başamıştı. Ama benim asıl merak ettiğim, Tunuslu balıkçıların ne yaptığıydı tabii. Bu nedenle karımı bırakıp, onları seyretmeye başladım. Yine beş kişi olduklarını farketmiştim. Bulunduğum yerden üç tanesini, oldukça iyi görebiliyordum.

Kollarının hareketlerinden, karımı seyrederek otuzbir çektiklerini anlıyordum. Doğrusu onlara hak vermek lazımdı. Karımı tanıdıklarından, onu, bir gece önce iki İsveçli oğlanla aynı yerde sikişen kadın oduğunu anladıklarından emindim. Şimdi tek başınaydı bu kadın. Kumların üstüne yatıp, kendini tabak gibi açmıştı. Memeleri meydandaydı. Bir elinin parmakları amının dudakları arasında sürekli dolaşıyordu. Aslında yapmaları gereken, gizlendikleri yerlerden çıkıp yanına gitmek ve onu evire çevire sikmekti tabii. Ama bunu yapmıyorlardı. Belki de, kadının buraya biri ya da biriyle buluşmak için geldiğini sanıyor ve dün gecekine benzer bir sikişi kaçırmamak için, seslerini çıkarmayıp gizlenmeyi sürdürüyorlardı. Onun kimseyi değil, kendilerini beklediğini akıllarına bile getirmiyorlardı her halde. Bu otelde kalan turist kadınların sikilmesini gençlere bırakmış, tatmini yalnızca seyredip otuzbir çekmekte bulmaya alışmış gibiydiler.

Karım iyice azmıştı bu arada. Onları beklediği için tüm duyuları açılmış ve varlıkları çoktan hissetmiş olmalıydı. Ama nerede olduklarını, hangi çalının arkasına gizlendiklerini bilmiyordu. Benim nerede olduğumdan da haberi yoktu. Galiba bu, daha da hoşuna gidiyordu onun. Yalnızca seyredildiğini biliyordu ve uçmuştu. Bir elinin parmakları, artık dudakları iyice açılmış amının içindeydi. Şimdi memelerindeki elini de çekmiş ve kalçalarının altından getirip, orta parmağıyla götünün deliğini okşamaya başlamıştı. Sonra parmağını o küçük deliğin içine soktuğunu gördüm.

- "Ohhhhh..." diye inledi.

Aslında açık bir davetti bu. Seyredenlere, "iki deliğim de içine girecek bir şeyler istiyor" mesajı veriyordu. Ama hala ortaya çıkmaya niyeti yoktu Tunuslular'ın. Doğrusu ne olacağını merak etmeye başlamıştım. Ne zaman harekete geçeceklerdi acaba. Karımın sabırsızlandığı açıktı. Gerçi böyle yatıp kendi kendiyle oynarken seyredilmekten büyük bir zevk aldığı belliydi ama, bana "sik istediğini" söylemişti buraya gelirken. Çözümü yine o buldu.

- "Çıkmayacak mısınız ortaya..?" diye soruverdi birden İngilizce, "Sizi bekliyorum... Ohhhh yanıma gelmenizi bekliyorum... Hadi çıkın ortaya... Hadi gelip sikin beni... Ohhh hep birlikte..."

Acaba İngilizce anlıyor muydular bu adamlar? Gizlendikleri yerden seyredip gözleriyle siktikleri bu kadının ne istediğinin farkında mıydılar? Doğrusu ben de sabırsızlanmaya başlamıştım. Ama galiba içlerinden biri, yarım yamalak da olsa, karımın söylediklerini anlamıştı. En yakınındaki arkadaşına bir şeyler söylediğini duydum. Sonra aralarında, diğerlerinin de bir tartışma başladı. Arapça'nın o hızlı temposuyla durmadan konuşuyorlardı. Bu yetmiyormuş gibi, karım da konuşmayı sürdürüyordu bu arada.

- "Ohhhh hadi gelin buraya... Hepiniz birden... Hadi gelip sikin beni... Ohhh hadi çabuk lütfen..."

İlk ortaya çıkan, az buçuk İngilizce anlayan oldu. Galiba arkadaşlarını ikna edememiş ve "Ne olursa olsun" deyip, kendini ortaya atmıştı. Elli yaşlarında görünüyordu. Yalnızca bir şort vardı üstünde. Göğsü, kolları ve bacakları, tıpkı saçları gibi, hafifçe kırlaşmış kıllarla kaplıydı. Tam da emin olmayan adımlarla sokuldu karıma. Ama karımın zevkten kısılmıyş gözlerle ona bakmakta olduğunu, parmaklarının da hala amıyla götüne girip çıkmayı sürdürdüğünü farkedince, cesaretlendi birden. İyice heyecanlanmış, müthiş şeyler seyredeceğimi anlamışım artık. Sonra adamın şortunu indirdiğini gördüm. Çırıl çıplak kalmıştı şimdi. Kocaman bir siki vardı. Bunu karım da görmüştü tabii.

- "Sik beni..." dedi adama, "Ohhh sik beni..."

Ellerini çekmiş, öylece bekliyordu. Birden dizlerinin üstüne çöktü Tunuslu balıkçı. Bacakları, karımın bacaklarının arasındaydı. Sikin getirip, önünde açık bekleyen o güzelim ama dayadığını gördüm. Sonra tek bir harekette, dibine kadar soktu. Yavaşça, karımın şimdi zevkle kıvranmakta olan vücudunun üstüne uzandığını ve onu sikmeye başladığını gördüm.

Bundan sonrasının çok kolay olacağı açıktı. Saniye bile geçmemişti ki, ötekiler de çıktılar ortaya. Hepsi, aceleci hareketlerle şortlarını çıkarmaya çalışıyorlardı. İlk adamla aynı yaşlarda olmalıydılar. Ama asıl göze batan ortak yanları, dördünün de, artık iyice kalkıp sertleşmiş kocaman siklerinin olmasıydı. Gözleri, şimdi arkadaşlarının altında kıvranmakta olan karıma dikili bir halde, onların etrafında bir çember oluşturdular.

Karım, yattığı yerden iki elini birden havaya kaldırmış, en yakınında olanların siklerini yakalamaya çalışıyordu. Buna itiraz etmek, elbette ki kimsenin aklına gelmezdi. İki balıkçı, iki yandan biraz daha sokularak, diz çöktüler kumun üstüne. Karımın parmakları, kocaman balıkçı siklerine dolanıverdiler. Artık yalnızca iki tanesi devre dışıydı. Onlar da, olup biteni seyrederken, hafif hafif siklerini okşamaktaydılar.

En iyi durumdaki, karımı sikmekte olan adamdı tabii. Derin derin soluyor ve aldığı zevki belli ediyordu. Kalçalarını hızla hareket ettiriyor ve kocaman sikini karımın amına sokup çıkarıyordu. Çok heyecanlandığı ve belini getirmesinin an meselesi olduğu belliydi. Birden hırıltılı sesler çıkarmaya başlaması, yanılmadığımı belli etti. Kıllı kıçının yanakları açılıp kapanıyordu. Dibine kadar geçirmiş, karımın içini balıkçı belleriyle dolduruyordu adam. Tanrım, müthiş bir manzaraydı bu. İçinde fışkıran erkeklik sıvılarının yakıcılığını hissettiği anda, karımın beli de gelmeye başlamıştı. Şimdi inliyor, daha çok kıvranıyordu adamın altında.

Sonra duruldular ve Tunuslu balıkçı ayağa kalktı. Karım da doğrulup oturdu. İki eliyle bluzunu tutup çıkardığını gördüm. Şimdi belden yukarısı çıplak kalmıştı. Güzelim memeleri, ay ışığında bembeyaz görünüyordu. Elleri hemen geri dönmüş ve o iki kocaman balıkçı sikini avuçlamıştı yine. Adamlardan birini, kumların üstüne yatmaya zorladığını gördüm. Bunu becerir becermez de, bir kaplan gibi atladı Tunuslu'nun üstüne. Öbürünün sikini hala bırakmamıştı elinden. Boş eliyle yerdeki adamın sikini dibinden kavrayarak amının dudakları arasına yerleştirip inliyerek oturdu. Tanrım, o kocaman balıkçı siki, olduğu gibi kaybolmuştu. Ama bu yetmemişti karıma. Öteki Tunuslu'yı da, sikinden çekerek arkasına geçirdi. Şimdi vücudunun üst kısmını altındaki balıkçının göğsüne yaslayıp belini bükmüş, kalçalarını, içindeki sikin izin verdiği kadar yukarı kaldırmıştı. Ne istediği o kadar belliydi ki. O küçük göt deliğinin zevkle açılıp kapandığını görür gibiydim. Sonra karımın arkasında diz çökmüş duran balıkçının sikini getirip o baştan çıkarıcı deliğe dayadığını ve sokmaya başladığını gördüm.

- "Ohhhh sok..." diye inledi karım, "Sok..."

Adam onun söylediğini anlamıyordu gerçi ama, zaten başka bir şey yapabilecek durumda değildi. Kalçalarını bastırdıkça, siki giriyordu karımın götüne. Sonra tüm gücüyle yüklenip kökledi. Böylece karımın havadaki kalçalarını aşağı bastırmış, amındaki balıkçı sikinin de, dibine kadar girmesine neden olmuştu.

Böyle iki kocaman Tunuslu sikinin binden iki yerden içine girmesi ise karımı çıldırtmıştı tabii. Sarsıla sarsıla belini getiriyordu yine. Amı da, götü de iyice sıkışmış olmalıydı ki, iki Tunuslu da kımıldayamadan duruyorlardı öylece. Sonra ellerini kuma dayayıp, vücudunun üst kısmını altındaki adamın göğsünden kaldırdı. Şimdi memeleri, tüm güzelliğiyle balıkçının gözleri önündeydiler. Onun uzanıp, o müthiş memeleri yalamaya başladığını gördüm. Aynı anda kalçaları da hareketlendi balıkçının. Şimdi sikini karımın amına sokup çıkarmaya başlamıştı. Bu da, sikini karımın götüne sokmuş olan Tunuslu'nun hareketlenmesine neden oldu. Artık ikisi birden sikiyorlardı karımı. Biri amından, öbürü götünden. Tam sevdiği, tam istediği gibi sikiliyordu yine.

Ama bu da yetmemişti ona. Gözleri, orada dikilip hala olup biteni seyretmekte olan öbürlerindeydi şimdi. Onların kocaman siklerine bakarak dudaklarını yalıyor, ağzını açarak, onları da davet ediyordu. İkisi de uydular bu çağrıya. Gelip, kumun üzerinde yatmakta olan arkadaşlarının başının iki yanında durdular. Yüzyüzeydiler. Sikleri iki taraftan karımın yanaklarına değiyordu. Sonra karım ağzını açıp, dudaklarını birinin kocaman başının üstüne kapadı.

Öyle heyecanlanmıştım ki, belim gelmek üzereydi. Titreyen parmaklarla pantolonumun önünü çözüp, sikimi dışarı çıkardım. Tanrım, hepsinin yaşı elli civarında olan dört Tunuslu balıkçı birden sikiyordu karımı. Gözlerimin önünde. Birinin siki amına, diğerininki götüne girip çıkıyordu. Başını bir sağa, bir sola çeviriyor ve ağzını, önünde dikilmekte olan öbür ikisine de, sırayla veriyordu karım. Sikilmeye doymuyordu. İnanılmaz bir biçimde, sikildikçe daha çok sikilmek istediğini anlıyordum. Beni delirme noktasına gelecek kadar tahrik ediyordu bu. Böyle bir kadın, başka erkekler için bir kabus olabilirdi belki, ama benim için öyle değildi asla. Bana göre, tapılacak bir kadındı o. Tapılacak ve sikilecek bir kadın.

Şimdi onu böyle sikilirken seyrederken, zevkten bayılmak üzere olduğumu hissediyordum. Başdöndürücü güzellikteki vücudu, iki Tunuslu balıkçının arasına sıkışmış kıvranıyordu. Siklerin biri amına, biri götüne girip çıkıyordu sürekli olarak. Ayaktakiler de, artık tam bir ama dönüşmüş olan ağzını sikiyorlardı. Onun zevkten uçtuğunu görebiliyordum. Sonra götünü sikmekte olanın beli gelmeye başladı. Tohumlarını, karımın küçücük götünün içine fışkırtıyordu balıkçı. Tabii karım da onunla birlikte getiriyordu. Yine dalga dalgaydı vücudu. Benim belim de gelmeye, önümdeki çalılara fışkırmaya başladı.

Tunuslular, karımın götünü boş bırakmadılar. Arkadaşları sikini çıkarır çıkarmaz, ağzını sikmekte olanlardan biri hemen onun yerini alıverdi. Sikini tuttuğu gibi, hırsla, bir hamlede soktu karımın küçük götüne. Sonra da pompalamaya başladı, giderek artan bir hırs ve hızla. Hala üç yerinden birden sikiyorlardı onu. Amından, götünden ve ağzından. Aynı anda. Şimdi önünde bir kişi kalmıştı. O da iki eliyle karımı saçlarından yakalamış, sikini ağına sokup çıkarıyordu. Tanrım, müthiş bir sikiş seyrediyordum. Sikim yine zonklamaya başlamıştı. Uçtuğumu hissediyor, sonra da asıl uçanın karım olduğunu farkederek, daha da uçuyordum. Sürekli belini getirmeye başlamıştı artık.

Ama üç Tunuslu birden bağıra bağıra bellerini getirmeye başladıklarında, ip iyice koptu karım için. Birbirlerini etkilemişlerdi balıkçılar. Biri amına, biri götüne fışkırtıyordu bellerini. Üçüncüsü ise tohumlarını, karımın inanılmaz bir hırsla emen ağzına dolduruyordu. Dördü de delirmiş gibiydiler. Sanki buharlar çıkıyordu vücutlarından.

Sonra duruldular. Tunuslular'ın birer birer çekilip, siklerini karımın içinden çıkardıklarını gördüm. Zevkten mest olmuş bir hali vardı şimdi. Kumun üstünde, yorgun yorgun uzanıyordu. Ama bunu yalnızca kısacık bir süre için yapabildi. Onu ilk siken balıkçıyla, biraz önce belini küçük götünün içinde getiren arkadaşı gelmişlerdi şimdi yanına. İki yanına uzanıp, karımı ortalarına aldılar. Kısacık bir süre sonra, bir sik amına, bir sik götüne girmişti yeniden. Tanrım, yine sikiyorlardı onu.

Her şey bittiğinde, herhalde en az üç saat geçmişti buraya geldiğimizden beri. Bu süre içinde karımın kaç kere neresinden sikildiğinin hesabını yapmaya imkan yoktu. Beş Tunuslu balıkçı, her yerinden, defalarca, evire çevire sikmişlerdi onu. Adeta bir bel banyosu yapmıştı. Sonunda sikleri kalkmaz hale geldiğinde de, aralarında konuşarak, çekip gitmişlerdi. Hallerinden memnun oldukları kesindi. Karım ise mahvolmuş bir halde kalmıştı kumların üstünde. Biraz bekleyip, adamların gittiğinden iyice emin olduktan sonra, yanına gittim. Beni gördüğünde yorgun yorgun gülümsedi.

- "Ohhhh sevgilim, acayip siktiler beni..."

Ayağa kalkabilmesi için yardım etmem gerekti. Bacaklarının iç tarafları, dizlerine kadar sırılsıklamdı. Eğilip kendine şöyle bir baktı. Sonra elime tutunup çömeldi kumları üstüne. Şıpır şıpır beller akıyordu amıyla götünden. Bu kesilene kadar oturdu öyle. Sonra ayağa kalkıp, elleriyle bacaklarının iç taraflarını silmeye başladı. Parmaklarını ağzına götürüp teker teker emiyordu. Hepsini yutmayı beceremediği için ağzının köşelerinden sızıp çenesine ve boynuna kadar akan belleri de ben sildim ellerimle. İki eliyle bileklerimden yapışıp, benim parmaklarımı da teker teker emdi karım. Sonra kumların üstünden bluzunu bulup giydirdim ona. Yavaş yavaş otele doğru yürümeye başladık.

- "Bacaklarım beni taşımıyor sevgilim..." dedi karım, "Ohhh öyle siktiler ki beni, bacaklarım tutmuyor... Yürüyemiyorum... Halbuki ne kadar çabuk gitmek istiyorum odamıza biliyor musun..? Biran önce gidelim ve beni sik istiyorum sevgilim... Bayılmadan önce her yerimden sik beni istiyorum... Sikini bütün deliklerime sok istiyorum... İçimi dolduran balıkçı belleri sikine bulaşsın istiyorum... Sen de içime fışkırt istiyorum... Ohhhh çok istiyorum sevgilim..."

Please rate this story
The author would appreciate your feedback.
  • COMMENTS
Anonymous
Our Comments Policy is available in the Lit FAQ
Post as:
Anonymous
7 Comments
AnonymousAnonymousalmost 3 years ago

Harika bir hikaye. Keske benim karimda böyle olsa

AnonymousAnonymousover 12 years ago
BEN SAYISINI ŞAŞIRDIM

BU KADIN 2 GÜNDE KAÇ YARRAK YEDİ? YAHU BEN SAYISINI ŞAŞIRDIM VALLA.

AnonymousAnonymousover 12 years ago
Bence ne bu kadın ne de sen gerçeksiniz

Olamaz böyle şey. Sikilip sikilip doyamıyan bir kadın, hem de Türk. Başkaları karısını siktikçe zevk alan bir adam, hem de o da Türk. Siz gerçek olamazsınız. Keşke olsaydınız.

rontgencirontgenciover 16 years ago
On Üzerinden Yirmi Veririm Bu Hikayeye

İçende her şey var valla. Ama benim en hoşuma giden yanı, kadının sike doymak bilmemesi ve hep kocasına seyrettirmesi oldu tabii.

doyumsuz_sevdadoyumsuz_sevdaover 16 years ago
Keşke ben olsaydım bu kadının yerinde

Aslında çok benzeşiyoruz da. O da benim gibi sikilmeye doyamıyor bir türlü. Benden tek farkı, onun bütün bunlardan zevk alar bir kocasının olması. Doğrusu çok kıskandım.

Show More
Share this Story

Similar Stories

Teşhir Delisi Didem 02 - İntikam Mahmut'un Didem'den intikamını alışının hikayesi..in Loving Wives
Karim Nasil Bu Hale Geldi Başlangic 01 Man and his wife are sharing own desires.in Loving Wives
Trekking Bir trekking grubundayız.in BDSM
My Wife Get Fucked By Strangers My wife's desire to get dp.in Loving Wives
Cenevre Hilton'daki Arap Sikleri I was gang fucked by 3 Arabs (Turkish)in Group Sex
More Stories